"Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacak"

10 Ekim 2010 Pazar

Trafikteki İmtiyazlılarımız


Trafikte artık imtiyazlı insanlarımız var. Milletvekilleri zaten dokunulmazlık zırhından dolayı her zaman imtiyazlı bir sınıf olmuşlardı. Artık yargı mensupları da trafikte imtiyazlı olacaklar. Yargı mensuplarının milletvekillerinden ne eksiği var ama değil mi?

Bundan sonra yargı mensupları ve milletvekilleri trafikte herhangi bir kural hatası işlerseler bile ceza kesilemeyecek. Sadece tutanak tutulacakmış. Sanki o tutanak devreye girecekte biz de göreceğiz.

Şimdiye kadar milletvekillerine ve yargı mensuplarına kesilen trafik cezası iptal ediliyormuş. Bunun sayıları da on binleri buluyormuş.

Böyle bir karar alınmasına neden olay da, bizim aslan sosyal demokratımız CHP li Kemal Anadol sayesinde olmuş.

Bu vekil kırmızı ışıkta geçmiş ve poliste görevini yaparak 128 tl. ceza kesmiş. Ama bu aslan sosyal demokratımız ben milletvekiliyim “sen bana nasıl ceza kesersin” deyip olayı mahkemeye taşımış.

Ve mahkeme davayı sonuca bağlamış. Gerekçesine de, “milletvekilin dokunulmazlığı olduğundan ceza kesilemez” hükmünü eklemiş. Tabi bu karar emsal alınarak hemen meclis toplanmış ve şimdiye kadar kesilen tüm cezaların iptaline karar vermek yana, bundan sonra kural hatası işleyen hiçbir vekile ceza kesilemez hükmünü de eklemeyi ihmal etmemişler.

Tabi bu kararı veren hakime de kıyak olsun diye ve onun üzerinden de tüm yargı mensuplarına da bir kıyak yapmışlar. Yargı mensuplarına da ceza kesilemez ek maddesini eklemişler.

Yani adam trafiğin kurallarından hiç birini takmayacak ve kural hatası işleyecek, bu kural hatası yüzünden belki de birkaç kişi hayatını kaybedecek. Ama kişi trafikte imtiyazlı olduğu için hiçbir cezai işleme tabii tutulamayacak.

Hadi milletvekillerini geçtik, bir hakim yaparsa hele bunu, aynı meslekten olan başka bir hakimde ölen kişinin yakınlarının açmış olduğu bir davada nasıl bir karar verecek. Veya nasıl bir karar vermesi bekleniyor.

Bir milletvekilinin şahsında bizzat yaşadık zaten bunu. Oğlunun kullandığı araba sonu ölüm ile biten bir kazaya neden oluyor, ama milletvekili baba “arabayı ben kullanıyordum” dediği için oğluna ve kendisine hiçbir işlem yapılamadı. Kaza yerine gelen jandarma ve görgü tanıklarının “arabayı oğlu kullanıyordu” diye tanıklık etmesine rağmen olay kapandı gitti.

Dokunulmazlıkları kaldıracağım diye nutuklar atan aslan sosyal demokratlar ve mecliste bulunan her milletvekili ve parti nedense bu trafikte imtiyazlı olma konusunda hiçbir ses çıkartmıyorlar. Çıkartmadıkları gibi dokunulmazlıklarının üstüne katmerli dokunulmazlıklar eklemeye çalışıyorlar.

Eşitlikten ve adaletten bahseden vekiller ve hukukun üstünlüğünden dem vuran yargı mensupları, kendi lehlerinde olan her şeyde nedense lal oluyorlar.

Ahmet Kaya’nın “Dokunma Yanarsın” diye bir şarkısı var, artık bizde araba kullanırken veya yolda yayan olarak giderken sürekli yanımızdan bir vekil veya yargı mensubu geçmesin diye dua edeceğiz.

Yanımızdan bir geçseler bırakın çarpışmayı rüzgarları bile bizi yakar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder