"Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacak"

16 Mart 2010 Salı

Orda Bir Öğretmen Şurda Kaçak İşçi Var. Eeee Olsun



Konya’ya bağlı Tepeköy diye bir köyde öğretmen öğrencisinin ders kitabını getirmediğini görünce dünyada bir eşine daha rastlanamayacak bir ceza vermiş.
Çocuğu tahtanın önüne çıkarıp sınıftaki 28 tane arkadaşını sıraya dizerek öğrencinin suratına tokat attırmış.

Ey “Biz kutsal görev yapıyoruz” diyen öğretmenler ve onun sendikaları. Bu konuda bir açıklama yapmanız gerekmiyor mu? Bu tür cezalar artık bizim ülkemizde münferit bir olay falan değil. Öğretmenlerin geleneksel ceza verme yöntemlerine dönüştü. Bunlar basına sızan olaylar. Birde basına sızmayan ama öğretmenler açısından yüz kızartıcı bu tür olaylara daha ne kadar sessiz kalacaksınız. Gerçi basına sızan haberleri bile sayamaz hale geldik o kadar çoklar ki.

Sadece öğretmenler gününde ve maaşlarınıza zam yapılacağı zaman çıkıp bir sayfalık metin okumakla kutsal dediğiniz görevi yerine getirdiğinizi mi sanıyorsunuz.
28 tane arkadaşından sınıfın ortasında tokat yiyen o çocuğun psikolojisini düşünebiliyor musunuz.

Üç beş yıl sonra bu öğretmene duyduğu öfkeyi başka bir öğretmeni döverek, bıçaklayarak hatta öldürerek karşımıza çıkarsa bunun sorumlusu kim acaba?
Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü yaptığı soruşturma sonunda sözleşmeli olan öğretmenin işine son vermiş. Peki o öğretmen sözleşmeli değil de, ataması yapılan kadrolu bir öğretmen olsaydı ne olacaktı. Cevabı çok basit o okuldan alınıp başka bir okula atanacaktı. Ve orada da marifetlerine devam edecekti.

_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/

Başbakan Erdoğan Türkiye’de kaçak olarak çalışan 100 bine yakın Ermeni’yi sınır dışı edebiliriz demiş.

Gerekçesi de Ermenistan ile ilişkiler normalleşmezse böyle bir uygulamaya gidilecekmiş.

Bu nasıl bir ülkedir de, 100 bin kişinin kaçak olarak çalıştığını biliyorsun ve kendi ülkende bunca işsiz varken böylesi bir kanunsuzluğa göz yumabiliyorsunuz.
Yani ülkenizi bir kaçaklar dünyası haline getiriyorsunuz. Bu sadece 100 bin kişi Ermeni vatandaşı, bunun birde Afrika ülkelerini, İranlıyı, Iraklıyı, Ukraynalıyı, eski Rus kökenlileri ve bilmem hangi ülkenin vatandaşlarını katın. Meğerse bizim işçi piyasamızı kendi vatandaşlarımız değil, başka ülkelerin insanları döndürüyormuş.

Üstelik her türlü insanlık dışı şartlarda ve düşük maaş ile.

Ondan sonra kayıt dışı ekonomiden şikayet ediyoruz.

Bile bile lades demek buna denir sanırım.

Gerçekten garip bir ülkeyiz. Bir ülke ile siyasi ilişkilerimizin normalleşmesi için o ülkenin bizim ülkemizde kaçak olarak çalışan vatandaşlarını koz olarak kullanmak ancak Türk zekasına özel olan bir durumdur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder