"Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacak"

6 Şubat 2010 Cumartesi

Baykal ve Cübbeli


CHP lideri Deniz Baykal Cübbeli Ahmet Hocaya telefon ettimi etmedi mi tartışmaları sürerken, Baykal bir açıklama yaptı;

"İnsanı ilişkilerin gereği olarak geçmiş olsun dileğimi ilettim. Tuzağa düşürülmedim. Birbirimize şifa dilemesini bilmeliyiz Bunu normal karşılamak lazım. Bundan bir siyasi sonuç çıkarmamak lazım"

dedi.

Elbette ki insani ilişkileri, ön planda tutmak gerekiyor. Ama bir insanın karşısındaki kişi ile insani ilişkilerini koparmaması için, daha önceden de bir tanışma, oturup sohbet etme, zaman zaman telefonlaşıp eşinin, çocuklarının halını hatırını sorması gerekmektedir.

Öyle ya hiç tanımadığım bir insanın telefonda hatırını neden sorayım. Daha o kadar bunamadım.

Şimdi Deniz Baykal’a sormak gerekiyor, Cübbeli Ahmet hoca ile ne zamandan beri telefonlaşıyorsunuz veya ne gibi bir ilişkiniz var ki, aranızdaki ilişkinin devam etmesi doğrultusunda, adımlar atıyorsunuz.

Basında çıkan bir başka haberde de, bir AKP li milletvekili ile telefonda görüşürken, yanında Cübbeli Ahmet hocanın da bulunduğunu söylemiş ve hemen telefonu ona vermiş. Bunun sonucunda da Baykal konuşmak zorunda kalmış.

Ama Baykal’ın bizzat kendi açıklaması, bu haberi yalanlıyor. Ben tuzağa düşürülmedim, telefonda görüştüm bunun sebebi de insani ilişkilerdir diyor.
Baykal’ın Cübbeli ile konuşması şahsen beni hiç ilgilendirmiyor. Kimle konuşursa konuşur.

O zaman bu yazıyı neden yazdın diye soranlar çıkabilir. EEEE bizde insanız basının gazına gelip, kendimi klavyenin başında buldum. Yazacak en kolay konu buydu, bende başladım yazmaya.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder