Bugün Eczanelerin eczanelerini açmama protestoları var. İktidarın ilaçta bazı indirimlere gitmesini protesto etmek için bazı yerler nöbetçi eczaneler bırakarak tüm eczaneler bu gün çalışmayacak.
Bugün çalışmamalarının tek bir sebebi var o da, ilaçta uygulanacak olan indirimler yüzünden ellerindeki ve stoklarındaki ilaçları indirimli fiyattan satmak zorunda kalacakları için uğrayacakları zararı karşılayamayız ve çoğumuz iflas etmek zorunda kalırız diyorlar.
Ben burada hükümetin ilaçtaki indirimde almış olduğu kararın yanlışlığı-doğruluğu veya bu indirimlerin tüm yükünü kim çekeceği üzerinde durmayacağım. Elbette ki tek taraflı olmaması gerekiyor alacağınız bir takım kararlar, fedakarlık yapılması gerekiyorsa karşılık yapılmalı ki, aldığınız karar başarıya ulaşsın.
Benim üzerinde durmak istediğim konu, ezacıların biz iflas ederiz, elimizdeki stokların indirimini cebimizden karşılayamayız gibi sudan sebepleri. Sudan diyorum çünkü bu kocaman bir yalan. Bügün hangi eczanede stok ilaç var. Veya en çok satılan bir iki ilacın haricinde hangi eczanede istediğiniz bir ilacı bulabiliyorsunuz. Hiçbir eczanede ne stok var ne de rafında doğru dürüst ilaç.
İstediğiniz bir ilacı alabilmek için size bir çay söylüyorlar ve almış olduğu ilaç deposuna telefon edip oradaki çalışan eleman motobisiklet ile yarım saatte hemen getirir. Yok eğer ilaç size acil lazım değilse biz akşam getirtelim siz sabah gelin alın derler.
Tüm ilaçlar ilaç depolarında bile bulunmazken eczaneler bizim stoklarımızda ilaçlarımız var, zarar ederiz hatta iflas ederiz demeleri kendilerini uyanık karşılarındakini aptal sanmaktan başka bir şey değildir. En merkezi eczanede bir sayım yapılsın bakalım kaç liralık ilaç çıkacak ve bunun indirimden doğan zararı ne kadar tutacak.
Yani iflas edeceklerine ve stoklarında - raflarında kayda değer bir ilaç olduğuna ben inanmıyorum.
Hükümetin, ilaç üreticileriyle ve eczanelerle ne gibi bir anlaşmaları var ki, hükümet böylesi bir indirime gitti. Halkı düşündüğü için derseniz ben buna da inanmam. Çünkü devlet ilaç üreticilerinden ve eczanelerden satılan her ilaç için bir komisyon alıyor. Bu komisyon ilaç değerinin üzerinden oluyor, böylesi bir para kaynağından daha fazla komisyon almak varken neden aşağıya çekiyor işte burada düşünülmesi gerekiyor. Kapıların arkasında hangi sürgüler kapanıyor, hangileri açılıyor onu bilemeyeceğim.
Kafama takılan bir soru daha var. Eczacıların haklarını korumak için meslek kuruluşu olarak kurdukları yanılmıyorsam Eczacılar Birliği denen bir örgütlenme var. Günlerdir bugün yapacakları protesto eylemine bir demokrasi mücadelesi eylemi havası vermeye çalışıyor. Evet meslek kuruluşları bir sivil toplum örgütlenmesidir. Ve haksızlığa yapacakları her eylemde bir demokrasi sorunudur.
Ama yanılmıyorsam şimdiye kadar ilaç fiyatlarının pahalı olması nedeni ile ilacını alamayan ve ölen binlerce insandan en az bir tanesi için bir protesto eylemi düzenlediler mi? Bırakın bir eylem yapmayı bir basın bildirisi okudular mı?
Kendi sorunların anlatmak için kamuoyuna yaptıkları bir takım açıklamaların içinde şöyle bir dokunmadan öte özel olarak ilaçlar çok pahalı, insanlar alamıyor ve yaşamlarını kaybediyor deyip, bir günlük eczane kapama eylemine gittiler mi?
Sadece kendi sorunlarını anlatmak için vatandaşa çağrı yapılıp “eczanene sahip çık” demekten başka ilacını alamayan hastalar için ne yaptınız sayın eczacılar?
En azından hastana sahip çıkabilirsin…
Bizim ülkemizdeki demokrasi anlayışımız zaten ayağıma basma demokrasisinden başka bir değil. Kendi ayağımıza basıldığı zaman çok güzel demokrat oluruz, çok güzel demokrasi eylemleri yapmak için kamuoyuna çağrı yaparız. Ama bir başkası bize demokrasi adına çağrı yaptığı zaman gözümüzü, kulağımızı ve ağzımızı kaparız.
Hükümet, ilaç üreticileri ve eczacılar anlaşamadığınız gerçekten nedir? Net bir şekilde ortaya koyun ki bizde ona göre bir yorum yapalım.
Bugün çalışmamalarının tek bir sebebi var o da, ilaçta uygulanacak olan indirimler yüzünden ellerindeki ve stoklarındaki ilaçları indirimli fiyattan satmak zorunda kalacakları için uğrayacakları zararı karşılayamayız ve çoğumuz iflas etmek zorunda kalırız diyorlar.
Ben burada hükümetin ilaçtaki indirimde almış olduğu kararın yanlışlığı-doğruluğu veya bu indirimlerin tüm yükünü kim çekeceği üzerinde durmayacağım. Elbette ki tek taraflı olmaması gerekiyor alacağınız bir takım kararlar, fedakarlık yapılması gerekiyorsa karşılık yapılmalı ki, aldığınız karar başarıya ulaşsın.
Benim üzerinde durmak istediğim konu, ezacıların biz iflas ederiz, elimizdeki stokların indirimini cebimizden karşılayamayız gibi sudan sebepleri. Sudan diyorum çünkü bu kocaman bir yalan. Bügün hangi eczanede stok ilaç var. Veya en çok satılan bir iki ilacın haricinde hangi eczanede istediğiniz bir ilacı bulabiliyorsunuz. Hiçbir eczanede ne stok var ne de rafında doğru dürüst ilaç.
İstediğiniz bir ilacı alabilmek için size bir çay söylüyorlar ve almış olduğu ilaç deposuna telefon edip oradaki çalışan eleman motobisiklet ile yarım saatte hemen getirir. Yok eğer ilaç size acil lazım değilse biz akşam getirtelim siz sabah gelin alın derler.
Tüm ilaçlar ilaç depolarında bile bulunmazken eczaneler bizim stoklarımızda ilaçlarımız var, zarar ederiz hatta iflas ederiz demeleri kendilerini uyanık karşılarındakini aptal sanmaktan başka bir şey değildir. En merkezi eczanede bir sayım yapılsın bakalım kaç liralık ilaç çıkacak ve bunun indirimden doğan zararı ne kadar tutacak.
Yani iflas edeceklerine ve stoklarında - raflarında kayda değer bir ilaç olduğuna ben inanmıyorum.
Hükümetin, ilaç üreticileriyle ve eczanelerle ne gibi bir anlaşmaları var ki, hükümet böylesi bir indirime gitti. Halkı düşündüğü için derseniz ben buna da inanmam. Çünkü devlet ilaç üreticilerinden ve eczanelerden satılan her ilaç için bir komisyon alıyor. Bu komisyon ilaç değerinin üzerinden oluyor, böylesi bir para kaynağından daha fazla komisyon almak varken neden aşağıya çekiyor işte burada düşünülmesi gerekiyor. Kapıların arkasında hangi sürgüler kapanıyor, hangileri açılıyor onu bilemeyeceğim.
Kafama takılan bir soru daha var. Eczacıların haklarını korumak için meslek kuruluşu olarak kurdukları yanılmıyorsam Eczacılar Birliği denen bir örgütlenme var. Günlerdir bugün yapacakları protesto eylemine bir demokrasi mücadelesi eylemi havası vermeye çalışıyor. Evet meslek kuruluşları bir sivil toplum örgütlenmesidir. Ve haksızlığa yapacakları her eylemde bir demokrasi sorunudur.
Ama yanılmıyorsam şimdiye kadar ilaç fiyatlarının pahalı olması nedeni ile ilacını alamayan ve ölen binlerce insandan en az bir tanesi için bir protesto eylemi düzenlediler mi? Bırakın bir eylem yapmayı bir basın bildirisi okudular mı?
Kendi sorunların anlatmak için kamuoyuna yaptıkları bir takım açıklamaların içinde şöyle bir dokunmadan öte özel olarak ilaçlar çok pahalı, insanlar alamıyor ve yaşamlarını kaybediyor deyip, bir günlük eczane kapama eylemine gittiler mi?
Sadece kendi sorunlarını anlatmak için vatandaşa çağrı yapılıp “eczanene sahip çık” demekten başka ilacını alamayan hastalar için ne yaptınız sayın eczacılar?
En azından hastana sahip çıkabilirsin…
Bizim ülkemizdeki demokrasi anlayışımız zaten ayağıma basma demokrasisinden başka bir değil. Kendi ayağımıza basıldığı zaman çok güzel demokrat oluruz, çok güzel demokrasi eylemleri yapmak için kamuoyuna çağrı yaparız. Ama bir başkası bize demokrasi adına çağrı yaptığı zaman gözümüzü, kulağımızı ve ağzımızı kaparız.
Hükümet, ilaç üreticileri ve eczacılar anlaşamadığınız gerçekten nedir? Net bir şekilde ortaya koyun ki bizde ona göre bir yorum yapalım.
NOT : Bu yazı http://www.onverita.com/blogs/isik/eczaci_hastana_sahip_cik adresinde de yayınlanmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder